30 Nisan 2012 Pazartesi

Büyük Ev Ablukada Ne Lan?

yıllarımı verdim lan ben bu işe (off biliyorum sorunlu bir giriş oldu.) daha 11-12 yaşındayken yabancı rock gruplarının kasetlerini çektirmek için kilometrelerce yol yapardım. sony walkman'le şarkı dinleyip kurşun kalemle kaset sardım lan ben :.( ilk gitarımı müzik öğretmenim Kadir Büyükünsal (onu da burdan analım) sayesinde aldım, onu boyadım, vernikledim, tel takmayı bile kendim öğrendim. youtube daha yeni kurulurken guns n'roses klipleri arattım, yarım saatte inen o 5 dakikalık klipleri büyük bir heyecanla izledim. hiçbir grubu ve şarkıcıyı üstün körü dinlemedim arkadaş; yoksa bana ne ulan james hetfield'ın 1.85 boyunda olduğundan, elvis aeron presley'in doğumda ölen ikizinden bana ne, axl rose'un gerçek isminin william bailey olduğundan ve üvey babası tarafından tacize uğradığından bana ne ulan! seattle çıkışlı grunge gruplarından, l.a. çıkışlı glam gruplarından, punk döneminin rock'ın geneli üzerindeki etkisinden, led zeppelin'in metale etkisinden, sid vicious'un kız arkadaşını öldürüp öldürmediğinden vs bana ne! ama işte öğrendik tüm bunları; merak ettik, ciddiye aldık, sevdik ve o gruplarla yakınlık kurduk. şarkıları kulağımızla çıkardık arkadaş, bu yüzden walkman ne kadar pil yiyordu haberin var mı? saygı duyduk iyi müziğe de iyi müzisyene de. sikko prova stüdyolarında ömrümüzü heba ettik lan. "alternatif rock" çalalım diyen denyolarla mücadele etmekle geçti bizim ömrümüz. sonra bugünlere geldik. nesi var lan bugünlerin dediğini duyar gibiyim. ba-na ko-yu-yor ar-ka-daş; - büyük ev abluka'da gibi grupların popüler olması, salonları doldurması, sahnede cıvık cıvık şakalar yapması, - hatunların bu tür gruplara sempatiyle bakması, hiçbir şey anlatmayan şarkılarının bir şey anlattığının sanılması, - "orçun'un konserine gidelim yav" diyen insanların olması, - müzik dinlemek için değil, dizi karakterini yakından görmek için konserlerine gidiliyor olması, - anlamadıkları şeylere büyük anlamlar yükleyen zeka özürlü büyük bir kitle olması, ... vs vs ba-na ko-yu-yor ar-ka-daş. kimse "kıskanmayın ibneler" falan da demesin; ulan ben kıskanacak olsam, elvis'i, jim morrison'u, queen'i, erkin koray'ı, silüetler'i, cem karaca'yı, barış manço'yu, redd'i, duman'ı, ... kıskanırım. hanginiz gelip "abi erkin koray konseri var gidelim mi" dedi de ben; "ya bırak o da müzisyen mi" dedim. ama sen bana gelip can bonomo'nun muhteşemliğinden, büyük ev ablukada'nın harikalığından bahsediyorsun. olmuyor arkadaş benim midem kaldırmıyor, yukarıda da bahsettim; ben müziği gönülden sevdim, her zaman da ciddiye aldım. sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder